Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Tıbbi Mikrobiyoloji ABD Başkanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, şunları anlattı: “Endişe verici varyantlar, daha kolay bulaştığı ve daha ağır seyreden hastalıklara yol açtığı kanıtlanmış olan varyantlardır. Henüz klinikteki yansımaları çok net olmayan, ağır hastalık yapıp yapmadığı tartışmalı ve izlenmekte olanlar da, ilgi çekici varyantlar olarak sınıflandırılıyor. Koronavirüs beklenenden daha fazla mutasyon geliştirme yeteneğine sahip olduğunu göstermiş oldu. İngiltere varyantı, Güney Afrika varyantı, Brezilya varyantı derken, şu an Hindistan varyantı endişe verici varyant olarak gündemde. Türkiye’de halen yaygın olan İngiltere varyantıdır. Vaka sayısı düşmüş olmakla birlikte, pozitif saptanan vakaların çoğunluğu İngiltere varyantı diyebiliriz.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, Delta yani Hindistan varyantını endişe verici varyant olarak sınıflandırdığını belirten Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji ABD Başkanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, “Hindistan varyantı, diğer adıyla delta varyantı, yayılmaya başladı. Şu anda bu varyantla ilgili çalışmalar yapılıyor. Henüz aşılardan tamamen kaçabilen bir virüs olmadığı biliniyor, ancak izlenmeye devam edecek. Virüsle karşılaşanlarda hastalık tablosu kişisel farklılıklar gösterdi. Aşılara gösterilen tepkilerle ilgili de kişisel farklılıklar oldu. Bu nedenle, her toplumda virüsün genetik yapısındaki değişiklik, ortaya çıkan yeni varyantların yayılımı ve hastalığın seyrinin takip edilmesi gerekiyor. Hindistan ve İngiltere gibi ülkelerde ortaya çıkan verilere göre konuşabiliyoruz. Oradaki verilere göre daha kolay yayıldığı ve daha ağır hastalık yaptığı söyleniyor” diye konuştu.
“Virüse karşı yüksek etkili bir ilaç henüz olmadığı için umudumuz tabii ki aşılarda” diyen Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, “Özellikle bu dönemde, bu tür varyantlar son değil; virüs devam ettikçe yeni varyantlar da ortaya çıkacak. O nedenle aşılama çok önemli. Aşılarla ilgili yerli yersiz haberlere inanmamak gerekiyor” uyarısında bulundu.
Son yapılan çalışmalara dikkat çeken Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, “Biontech aşısının çocuklarda kalp iltihabı yaptığıyla ilgili CDC tarafından birkaç gün önce bir çalışma yayınladı. Aşılama yaşı daha düşük olan ülkelerde veriler toplanmaya başlandı. Ancak bu durumu, virüsün kendisinin de yapabileceği unutulmamalı. Virüs 100 kat daha fazla kalp kası iltihabı yapıyor” ifadelerini kullandı.
Aşıyla ilgili ne yazık ki toplumun hemen her kesiminden birçok hurafenin bulunduğunu ve bu durumun da aşılanma oranını olumsuz etkileyebileceğini belirten Prof. Dr. Topkaya şunları söyledi:
“Bana sık gelen sorular var. Kimileri vücutlarına metal kaşık yaklaştırıp, vücutlarına cip yerleştirilip yerleştirilmediğini dahi test etmeye çalışıyor. Böyle bir durum tabii ki yok. Bir başka şey ise, aşı sonrası koltuk altında ve boynunda beze çıktığını söyleyenler oluyor. Bunun yanında hastalık belirtilerini yaşayanlar da oluyor. Bu çok normal, çünkü aşı ile bağışıklık sistemimizi uyarmak amaçlanıyor. Bu etkiler geçici oluyor, kalıcı hastalığa sebep olmuyor. Kişiler, parasetamol içeren ağrı kesici alıp dinlenebilir. Aşıya ait uzun süreli yan etkiler beklemiyoruz. Ancak tam tersine aşılanmazsanız, maalesef kayıp vermeye devam edeceğiz.”dedi.