

72 günden bu yana Gebze Kent Meydanı’nda bir haftalık oturma eyleminin ardından imza kampanyası başlatan Gebze Emekliler Platformu imza kampanyasını sonlandırdı. Burada bir basın açıklaması yapan Gebze EYT ve Emekliler Platformu Başkanı Nuh Erdoğan yaptığı açıklamada, “Emeklilerin maaşlarına yapılan zammı protesto etmek için başlattığımız imza kampanyasında imzaları TBMM’ye götürerek tüm partilere vereceğiz” dedi.
Gebze EYT ve Emekliler Platformu Başkanı Nuh Erdoğan ve üyeleri dün akşam Gebze 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda basın açıklamasında bulundular. 72 günden bu yana Gebze Kent Meydanı’nda bir haftalık oturma eyleminin ardından imza kampanyası başlatan Gebze Emekliler Platformu imza kampanyasını sonlandırdı. Gebze EYT ve Emekliler Platformu Başkanı Nuh Erdoğan’ın açıklamasına siyasi partiler, STK’lar ve sendika temsilcileri de katılarak destek sundu.
MEMURA YÜZDE 86, EMEKLİYE YÜZDE 25, ADALET BUNUN NERESİNDE?
Açıklama yapan Gebze EYT ve Emekliler Platformu Başkanı Nuh Erdoğan, “Bizim Hikayemiz temmuz ayında Emeklilere verilen zam oranlarıyla başladı. Emekliye verilen yüzde 25 sefalet zam oranı zamların fırtına gibi geldiği ortamda kabul edilemezdi. Çünkü Memura yüzde 86 Emekliye yüzde 25 En düşük memur maaşı 22,000 TL en düşük emekli maaşı 7,500 TL Tam üç katı fark var. Adalet bunun neresinde, Hak bunun neresinde, bu ücretle nasıl geçinilebilir ki. Dernek yöneticisi 3 arkadaşımız Ramazan, Özgür ve Selçuk tepki olsun diye Gebze’den Ankara’ya bireysel yürüme kararı aldılar. Talepleri güvenlik gerekçesiyle reddedildi. Tepkimizi sürdürmek için Kent meydanında bir hafta oturma eylemi yaptık.
“VATANDAŞ YERİNE BİLE KOYULMUYORUZ. ÖZ VATANINDA GARİP KALMIŞ İNSANLARIZ!”
Tüm vatandaşları duyarlı olmaya davet etmek 7.500 TL emekli maaşıyla geçinemiyoruz demek için imza kampanyasına başladık. İmza kampanyası bugün 72 gününde dile kolay 72 gün oldu. Bu 72 gün boyunca bekledik ki bizleri yönetenler yetkililer hükümetimiz, Hükümet ortakları AKP, MHP, Yeniden Refah, Büyük Birlik Partisi, sesimizi duysun, görsün diye bekledik. Vatandaşın, emeklinin sorunu, derdi var mı? İmza standımıza gelip de burada niye imza topluyorsunuz, 7,500 sefalet maaşla nasıl geçiniyorsunuz diye soran dahi olmadı. İmza standımıza gelmediler bile, hatta kendimizi hatırlatmak için AKP standına giderek sorunlarımızı dile getirdik ilçe başkanlığından randevu talep bile ettik daha ne yapalım. Anladık ki emeklinin hiçbir değeri yok, vatandaş yerine bile koyulmuyoruz. Öz vatanında garip kalmış emeklileriz artık. Her insan kendinden büyük insanlara saygı göstermelidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, her insana saygı göstermiş ve yaşlı insanları sevmiş, hürmet göstermiştir.

“GELEN ZAMLARIN DURDURULMASINI İSTİYORUZ”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşlı insanlar ile ilgili şu sözü söylemiştir; ‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur.’ ‘Emekli’nin kelime anlamı; emek harcayarak elde edilen, zor olan, zahmetli olan demektir. Emeklilik haktır. Emeklilikte insanca yaşamak haktır ve bunu sağlamak da devletin görevidir, sorumluluğudur. Bugün emekliler çarşıya pazara gidemez hale geldiler satın alma güçleri kalmadı. Gelen zamların durdurulmasını talep ediyoruz. Bu enflasyon durmazsa emekli daha da perişan olacaktır. TÜİK’ in açıklamış olduğu TÜFE oranları sayesinde emekliler enflasyon karşısında ezdirildi. 2003 yılı asgari ücret 226,00 TL, emekli taban aylığı 332,00 TL’ idi. Bugün asgari ücret 11.402,00 TL emekli taban aylığı ise 5.683,00 TL 2003 yılından bu yana asgari ücret 51 kat artmış emekli taban aylığı ise 17 kat artmıştır.
“YÜZDELİK ZAM DEĞİL, ‘İNSANCA ÜCRET’ TALEP EDİYORUZ”
Her zam döneminde Emeklilerden fedakârlık beklenmiştir. Bizler emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını sosyal güvenlik sistemine prim ödeyerek geçirdik. Henüz maaşımızı cebimize koymadan, çoluğumuzun çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılayamadan, bu devletin belirlediği oranda, bu devletin belirlediği Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim ödedik. Onların belirlediği şartlarda emekli olduk. Şimdi hükümetin bir yetkilisi çıkıyor, emeklilerin bütçeye yük olduğundan bahsediyor. Biz emekli olana kadar bütün primlerinizi sizin belirlediğiniz oranda ödedik. Bütçeye yük olan birileri varsa asla emekliler değildir. Emekliler primlerini peşinen ödemişlerdir. Bütçeye yük olan birileri varsa birkaç kurumdan ballı huzur hakkı alanlar, ömür boyu milletvekili olarak maaş alanlar, kamunun bütün imkânlarını ömür boyu kullananlardır. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon emekli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Her geçen gün daha da yoksullaşan emeklilerin sorunları içinden çıkılmaz hal alırken, birçok emekli ise geçinebilmek için emekliliğine rağmen çalışmak zorundayız. Yüzdelik zam değil ‘insanca ücret’ talep ediyoruz.
“BİR ÜLKE İÇİN EMEKLİLER ASLA MALİYET DEĞİLDİR”
Gebzeli emekliler olarak Güzel ülkemizde İnsan onuruna yaraşır bir yaşam süremez olduk. Bu güzelim ülkeyi emeklilere zindan ettiler. Artık emekliler torunlarıyla vakit geçiremiyor eve gelsin istemiyorlar, neden mi onlara harçlık veremez durumdayız bu acizlik durumu bizleri çok derinden üzmektedir. Hayata umutla bakamaz durumdayız. Bu duruma sessiz kalamayız ve kalmayacağız. Elbirliğiyle, güç birliğiyle insanca yaşanabilecek bir düzeni hep birlikte yaratmaya çalışmalıyız. Bir ülke için emekliler asla maliyet değildir, yük değildir. Emeklisini nasıl yaşatıyorsa bir ülke, gençlerine de o geleceği vaat etmektedir. En düşük Ev kiralarının 10.000 TL ama bizlere reva görülen emekli maaşı 7,500 TL olan ülkemizde yaşayamıyor hatta nefes bile alamıyoruz. Kök aylıklar 4500-5000 yerinde duruyor. Temmuz ayındaki artışlarda milyonlarca emekli arkadaşımız bir lira bile artış almadı. Bütün emeklilere insanca yaşayacakları bir ücret verilmelidir.
“BİZ BU KUTUYA İMZALARIMIZLA BİRLİKTE UMUTLARIMIZI YÜKLEDİK”
Emeklilere verilen 7. 500 TL sosyal yardım niteliğindeki maaş bu enflasyon canavarı karşısında milyonlarca emekli için hiçbir anlam ifade etmemektedir. Kimseden sadaka istemiyoruz, Yıllarca alın terimizle ödediğimiz primlerimizin karşılığı olan hakkımızı talep ediyoruz. Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sağlık hakkına, barınma hakkını, insan onuruna yakışır bir yaşamı çok görmüşlerdir. Emekli aylığı bağlama oranları eski düzeye çekilmeli ve güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır. İntibak yasası çıkarılmalıdır. Aynı koşullarda emekli olanların aylıkları arasındaki uçurum kapatılmalıdır. Ve Gebzeli emeklilerle topladığımız binlerce imzamızı bu kutuya koyduk . Biz bu kutuya imzalarımızla birlikte de umutlarımızı yükledik. Geleceğimizi yükledik. Hayallerimiz yükledik. Huzuru yükledik. Mutluluğu yükledik. Barışı Yükledik. Kardeşliği yükledik. Ayrışmayı değil birlikte mücadele etmeyi yükledik.
“YILDA İKİ DEFA VERİLEN İKRAMİYE TUTARLARI 15 BİN LİRA OLMALI”
Birlik beraberliği yükledik. Güzel günleri yükledik. Ankara’ya kadar yol yapsın diye yüreğimizi yükledik. Umarım duyarsız emeklilerde destek olurlar. Hak edilmiş kazanılmış haklarımıza İnsan onuruna yaraşır maaşlarımıza bir an önce kavuşuruz. Hükümetimizden 16 milyon emekli adına taleplerimiz; yüksek Enflasyon karşısında alım gücümüz düştükçe maaşımızda eriyip gitti. Derhal hayatımızı etkileyen zamların durdurulması. Bütün emeklilere dul yetim aylığı alanlar dahil en düşük emekli kök maaşının dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) + 3,000 TL Refah payına sabitlenmesi. Yüksek enflasyona bağlı yaşam şartlarının zorlaştırması sebebiyle 3 ayda bir Emekli Maaş artışının yapılması. Yılda iki defa verilen Bayram ikramiyesi 15.000 TL yükseltilmesi.
“HAKLARIMIZI ALANA KADAR ALANLARDAN ÇEKİLMEYECEĞİZ”
İntibak yasasının acilen çıkarılması prim kazancı ve prim ödeme gün sayısı aynı veya farklı olmasına rağmen, 2000 yılı önce emekli olanların daha fazla emekli maaşı almaları emekliler arasında yaşanan maaş eşitsizliğin giderilmesi, Adaletli maaş uygulamasına gidilmesi. Sağlıkta katkı payının kaldırılması. Ücret kesintisi nedeniyle birçok emekli muayene olmaya gidemiyoruz. Çalışma hayatında esnek çalışma düzenlemesi talep ediyoruz. Biz bu ülkede bir Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında bir yaşama mahkûm olmak istemiyoruz. Yıllarca verdiğimiz primlerimizin karşılığını talep ediyoruz. Kısacası sosyal yardım niteliğinde bir maaş değil. İnsan onuruna yaraşır bir ücret talep ediyoruz. Haklarımızı alana kadar hem alanlardan ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.