Tarhan, Meslek Yüksek Okulu’nun 1994 yılında lastik teknolojisi programıyla ve 30 öğrenciyle başladığı eğitim hayatına 6 ayrı program ve 1600 öğrenciyle devam ettiğine dikkat çekerek; “Köseköy Meslek Yüksekokulu halihazırda örgün ve ikinci öğretimin yapıldığı bilgisayar programcılığı, biyomedikal cihaz teknolojisi, gıda teknolojisi, lastik teknolojisi, kimya, makine resim konstrüksiyon olmak üzere toplam 6 program ve 1600 öğrenci ile eğitime devam ediyor. Ancak geçtiğimiz yıldan bu yana okul ile ilgili rivayetler bitmiyor. Okulun içi boşaltılmış eşyaları tahliye edilmiş durumda.” dedi.
“Eğitimde belirsizlik olmaz. Öğrencinin geleceği ile oynamak kimsenin hakkı ve haddi değildir”
MYO’nun imam hatip lisesine çevrileceği veya emniyet binası olarak hizmet vereceği yönünde çeşitli rivayetlerin olduğunu söyleyen Tarhan, “Resmi makamlardan gelen bir açıklama yok. Bundan bir yıl kadar önce imam hatip lisesi yapılacağı iddia edilen okulda gelinen noktada polis evi veya emniyet binası olarak kullanılacağı yönünde duyumlar alıyoruz. Ancak burası bir eğitim kurumu. Eğitimde belirsizlik olmaz. Öncelikle buradaki okul hakkında verilmiş bir karar varsa bunu başta okulun öğrencilerine, ailelerine bildirmek bu kararı alanların görevidir. Ama ortada korkunç bir belirsizlik var. Böyle bir belirsizlik ve karmaşa eğitimde telafi edilemez zararlar doğurur. Ayrıca burada okuyan 1600 öğrencimizin de haletiruhiyesini düşünmek gerekir. Pandemi nedeniyle okullarından uzak kalan ve eğitimleri sekteye uğrayan gençlerimizi bir de okulsuz bırakmak ve onların geleceği ve umutlarıyla oynamak kimsenin hakkı ve haddi değildir” şeklinde konuştu.
“Nitelikli eleman ihtiyacı bu anlık verilen kararlarla, plansızlıklarla ve öngörüsüz politikalarla karşılanamaz”
Kocaeli’nin önemli bir sanayi kenti olduğunu söyleyen Tarhan, sanayinin önde gelen ihtiyaçlarından birisinin de nitelikli eleman ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Tarhan, “Nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasında meslek yüksek okulları ülkemiz için ve ilimiz için büyük önem teşkil ediyor. Ama anlık verilen kararlar, plansızlıklar ve öngörüsüz politikalarla eğitim sistemi adeta bir kaosa sürükleniyor. Bu yaklaşımla nitelikli eleman ihtiyacı karşılanamaz.” diyerek konuyu meclis gündemine taşıdı.
