Aslında birkaç zamandır köşe yazısı bile yazmıyorum…
Yazmama nedenini bilmiyorum…Yıllardır kalem oynatan ben. Bugüne kadar binlerce makalesi olan ben kaç zamandır yazı yazmıyorum…
Gerçi yazı yazılsın diye yazı yazmak ve oluk oluk yazıları neşretmek de iş değil, boşuna hamallık…
Kime ne anlatacaksın kendi zamanını kalem oynatmaya başlamakla, dakikalarca klavye başında tıkır tıkır yazı yazmakla…
Yazsan da yazmasan da…
İnsan olduğu gibidir…
Olduğu gibi olunca da siz yazsanız ne olur yazmasanız ne olur?
Ben kendime yazmıyorum bu yazıları, insanlar yararına hep kalem oynattık yıllarca…
Geride binlerce yazı var… Bunları toplamaya bir araya getirsem birkaç kitap birden çıkar…
***
İnanın bunun için bile artık çabadan esirgiyorum kendimi…
Neyse bu girişten sonra geçelim asıl konumuza…
Yıl 2020 olunca, tarihler iki yirmi rakamını yan yana gösterince bir baktık ki insanlık olarak korona illetini gösterdi bize felek…
Bu yılın başlarından itibaren bütün Dünya’yşı sarıp sarmalayan ve Çin ülkesinden çıktığı belirtilen ancak halen gizemini koruyan korona virüsü, bilimsel adı ile Covid-19 şu anda Dünya’nın birinci gündem maddesi…
Aşağı Covid- Yukarı Covid…
Başka da bir şey yok…
Gerçi bizde artık Haziran ayından itibaren özellikle siyaset cenahı covidi aşarak yeniden siyasete dönüş yaptı ancak, insanlarımızın birinci gündemi geçim, ikinci gündemi ise koronadan nasıl korunuruz…
Büyük çoğunluk koronaya karşı getirilen koruma uygulalamalarına uyuyor, ancak bir kesim var ki, halen buna uymamakta direniyor ve işte bu kesim yüzünden geçtiğimiz aylarda düşüş gösteren vakalar tekrardan artmaya devam ediyor…
Olmazsa olmaz maske-mesafe ve özellikle el hijyeni çok önemli bu hususta…
Çarşı’da pazarda görüyoruz… Motorsikletin üzerinde gençlir hem kasksız, hem maskesiz hava atıyorlar… Düğünlerde gelin-damat gerdeğe daha neşeli bir havada girsin diye onlara moral depolayan insanlar dizi dizi dizilmiş elleriyle tutuşmuş maskesiz horon oynuyorlar…
Pazarlar- dini mabedler-otobüsler- AVM gibi yoğun alış veriş merkezleri…
En çok koronanın bulaşmak için sevdiği yerler…
Buralarda da meşke takılmayıp mesafe korunmayacak ise müstakbel korona hastasısınız demektir…
***
Halbuki bir iki ay önce Yeni normale geçince biraz sanki nefes almıştık… Ancak insanlar mesafe-maske- hijyen kuralını dinlemeyince yine yeniden yeni yasaklar geldi… Bu kez otobüslerdeki var olan klimalar kapatılınca insanlar terlemeye başladı. (Aslında hiç seyahat etmemek daha iyi amma mecbur kalınca insanlar dışarıya çıkıyorlar mecburen)…Yeni yasaktan sonra daha da kalabalıkklaşan otobüslerde terleyen insanlar var. Terleyen insan yanındakine daha çok zarar veriyor sağlık açısından…Virüs bakımından güvenli görünen Büyükşehir otobüsleri de klimalar kesilince daha da güvensiz hale gelmiş durumdadır. Üstelik Gebze’den İzmit Üniversite- Darıca veya Güzeltepe gibi uzak yerlere giden otobüslerin seyrek kalkışlarından ötürü daha da kalabalık olmaları bu sıkıntıyı ve bulaş riskini daha da artırmaktadır uyarayım…Korona salgını…Vıcık…Vıcık terleyen, öksüren, hapşıran insan dışarı çıkınca bir de rüzgar çarpınca iş aynı olaya çıkıyor… Aynı kapıya çıkıyor.. Sağlık tamamen elden gidiyor…
Neden insanlar bilmek istemiyorlar ki, bu korona denen şey aileleri parçalıyor, insanları sevdiklerinden ayırıyor…
Kimisi hastaneye, kimisi mezara gidiyor…
Yoğun bakım üniteleri dolup taşıyor…
Neden bilmek ve anlamak istemiyorsunuz?
Bugün başkasına bulaşan şey yarın size , bize herkese bulaşabilir…
Maskesiz kişi bugün maskeli dolaşan kişinin hayatına kast etmektedir…
İş bu raddeye gelmiş dayanmıştır…
Sahi biz koronadan nasıl korunacağız?
Görmezden gelerek mi?
Yoksa gerçekten bilimin gösterdiği yolla bundan adam akıllı korunarak mı?
…
Birkaç gün sonra okullarımız da açılacak… Şimdi bütün endişeler orada… Yetişkinlerin uymak istemediği koronaya karşı koruma kurallarına çocuklarımız nasıl uyacak okulda?
Veliler her zaman başlarında olamayacaklarına göre onların maske+mesafe+hijyen kurallarına uymakta nasıl başarılı olacağız?
Bu hususta tek dileğim bu korona illetinin bizden bıkıp çekip gitmesi veya etkili bir aşının bulunmasıdır…
Veya aşı bulunana kadar çocuklarımızın okullarda yüz yüze eğitimden imtina edilmesidir…
Çünkü okullardaki kalabalıklaşma virüsün artış gösterdiği şu günlerde daha güvensiz bir ortam oluşmasına neden olabilir…Bu da bizim nacizane görüşümüz…
Yazımızın sonunda son zamanlarda iyice azıtan ve azgınlaşan koronanın inadı ile kurallara “uymayacağım” inadı yapan insan inadı birleşince ortaya tam bir kapışma görüntüsü çıkmış oluyor tespitini de sıralayalım……
İş bu hale gelince,
İşimiz eskisinden de beter ve zor hale geliyor söyleyeyim…
Allah hepimize kolaylık, sağlık ve sabır versin inşallah!
SAĞLICAKLA KALIN 10.09.2020-GEBZE