Müsilaj tehdidini siyaset üstü gördüklerini vurgulayan Başkan Büyükakın, “Partisine bakmadan bu mücadeleye katılanlara teşekkür ediyor, sorumluluktan kaçanları uyarıyoruz” dedi. Bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmesi gerektiğini hatırlatan Başkan Büyükakın, “Herkes üzerine düşeni yapacak. ‘Benim elimde bütçe yok’ demenin zamanı değil. Çünkü Marmara Denizi diyor ki ‘ben ölüyorum” ifadelerini kullandı.
“DENİZ ARTIK İFLAS NOKTASINA GELDİ”
Marmara Denizi’nin temiz kalması için gerekenlerin bazı belediyeler tarafından yapılmadığını hatırlatan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, TV100’deki canlı yayında uyarılarda bulundu. “Bilim insanları tarafından 22 maddelik eylem planı açıklandıktan sonra yapılması gerekenler yapılmadığı için bu durumla tekrar karşılaştık” diyen Büyükakın şöyle devam etti: “Deniz artık iflas noktasına geldi. Marmara Denizi diyor ki ‘ben ölüyorum.’ Şuanda denizin oksijen seviyesi 8 seviyesinde olması gerekirken 6’ya düştü. İzmir’de yapılan çalışmalarda sudaki amonyak seviyesinin çok arttığı, oksijen seviyesinin 0’a yaklaştığı söyleniyor. Oksijen olmadığında balıklar su yüzüne vuruyor. Balıklar ölüyor. Denizdeki oksijen eksikliği zararsız türlerin yaşamasına izin vermiyor. Ama kirlilikte yaşan canlıların yaşamasına sebep oluyor. Mesela deniz anaları…
“HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAK”
Burada yapılacak şey açık: Marmara’ya kıyısı olan 7 belediye var. Herkes üzerine düşeni yapacak. ‘Benim elimde bütçe yok’ demenin zamanı değil. Bir daha tekrarlıyorum, bilim insanları diyor ki 22 maddelik eylem planının tamamı uygulanırsa denizin oksijen seviyesinin normale dönmesi için 5 yıl lazım. Tersini düşünürsek 5 yıl daha yapmazsak bu daha çok ötelenecek. Bir 5 yıl daha yapmazsak 10 yıl geriye gidecek. En sonunda da Marmara Denizi’nde yararlı türlerin hiçbirini göremeyeceksiniz
“BÖYLE DEVAM EDERSE…”
Başkan Büyükakın şunları söyledi: “Marmara Denizi’nde, Karamürsel ilçemizin kıyısında 2 tane mavi bayraklı plajımız var. 33 kritere bakılır. 33 kriterin bir tanesi deniz suyunun kalitesi. Mesela biz müsilajın olduğu sene mavi bayrağımızı kaybettik. Sonra üzerimize düşeni yaptık ve tekrar aldık. Böyle devam ederse bizim Marmara kıyılarında 2 tane mavi bayraklı plajımız gider. Bu işe siyasi bakmıyoruz. Sorumluluğunu yerine getirenlere teşekkür ediyoruz. Yapmayanları tehlikeyi hatırlatarak uyarıyoruz.
“EGE VE KARADENİZ TARAFINA DA GİDECEK”
Balıkesir’e gider bu müsilaj. Aslında en büyük tehdit körfezdedir. Körfez bölgelerinde su derinliğinin azaldığı bölgelerde su ısınması daha fazladır. Müsilajın görünme olasılığı daha fazladır. Bu defaki müsilajın tehdidi şöyle bir alarm daha veriyor. Erdek, Çanakkale, Tekirdağ açıklarında görünmesi problemin büyüdüğünü gösteriyor. Büyüyerek Ege ve Karadeniz tarafına da gidecek. Ege ve Karadeniz de görülmedi mi, görüldü. Ama yapılacak şeyler de belli: Belediyelerin zaman geçirmeden arıtma tesislerini yapması. İlgili kurumların tarımsal sulama ile ilgili tedbirleri alması. Avlanma faaliyetlerini düzenlemesi. Endüstriyel tesislerde arıtma tesislerinin çalışması. Hepsinin koordinasyonda yürümesi. Bugün bir arıtma tesisi yapmaya başlarsanız süresi 2 yıl.
“YILLIK ELEKTRİK MALİYETİ 700 MİLYON LİRA”
Bizim 23 tane arıtma tesisimizin yıllık sadece elektrik maliyeti 700 milyon lira. 700 milyon liraya arıtma tesisi çalıştırıp sonuçları sonradan görünecek bir şey var. Bir tarafta da 700 milyon ile ulufe dağıtmak var. Popülist bir siyasette ulufe dağıtmak daha sempatik gelir siyasetçiye. Ama uzun vadeli düşünürseniz, geleceği düşünürseniz, çocukları düşünürseniz, balıkçıları, turizmi düşünürseniz… Özellikle başta İstanbul olmakla birlikte belediyelerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor.”
Büyükakın, İBB’ye bir kez daha seslendi:
Arıtma tesislerini yapın!
Müsilaj ile mücadelede tüm belediyelerin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini hatırlatan Başkan Büyükakın, “Kocaeli’de, Bursa’da arıtmaların tamamı çalışıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de arıtma tesisi yapması lazım” dedi.
“BU BİR PARTİYE AİT BELEDİYE KONUSU DEĞİL”
Başkan Büyükakın şöyle dedi: “Kocaeli’de, Bursa’da arıtmaların tamamı çalışıyor. Bakın bu bir partiye ait belediye konusu da değil. Bursa CHP belediyesinde. Mevzu CHP-AK Parti mevzusu da değil. Bursa Belediyesi işini yapıyor, tebrik ediyoruz. Ama İstanbul Belediyesi’nin arıtma tesisi yapması lazım. Biz bu konuları gündeme getirdiğimizde ‘biz şu kadar içme suyu hattı yaptık’ deniliyor ama ne kadar arıtma tesisi yaptın? Arıtma tesisi yapmadın. Tam tersini arıtma tesisinin temel atmama törenini yaptın. Sorun burada. Ve bu Marmara sadece İstanbul’un değil ki. Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ… Hepimizin burası. Yalova da var. Siz tek başınıza bir noktada çözüm ürettiğinizde diğerleri bu çözüme ortak olmadığında Marmara’nın kurtulma şansı yok.
“ESKİ OKSİJEN SEVİYESİ İÇİN 5 YIL YETERLİ OLACAK”
Bu mikroorganizmanın besin kaynağı azot ve fosfor olduğu için biz arıtma tesislerinde, biyolojik arıtma tesisinde azotu alırız, ileri biyolojik arıtma tesisinde ilave olarak fosfor da alınır. Hiç almadan denize bırakırsanız burada müsilaj olur. Arıtma tesisinde azot ve fosforu alırsınız ortamdan. Bu müsilaja sebep olan organizmanın besin kaynağı ortadan kalkar. Besin kaynağını ortadan kaldırmazsanız bu mikroorganizma beslenme yaparken bir taraftan da denizdeki oksijeni bitiriyor. Bu enteresan bir şey değil. Bunu bilim adamları söylüyor. Bilim insanlarından bir heyet oluşturuldu, o heyet bize dedi ki eğer siz bugün itibariyle bütün tedbirleri alırsanız Marmara Denizi eski oksijen seviyesine dönmesi için 5 yıl yeterli olur.”