Bilmem ki, bir 35 yıllık dostu, aslında 35 de değil, 2021 yılına girmişiz ve geriye bir baktım ki tam otuz altı yıl geçmiş onunla tanışalı:
Şakir Şükrü Erdöl.
Aslen ailecek Trabzon Sürmene’den…
Doğma büyüme Çayırova…
Yani Çayırova eşrafından,
Gebze’de 80’li yılların sonlarına doğru yetişen hızlı gençliğin içinde en şen-şakrak, muzip, şakacı yüzü devamlı güleç, yerinde duramayan bir genç …
Onu tanıdığımda ben 25 yaşında Gebze’de gazetecilik yapan birisiyim…
Şakir de 16 yaşında, yukarıda dediğim gibi yerinde duramayan, ikide bir gazeteye gelip, ” İsmail Abi..İsmail (Kahraman) Abi.. Sonra Yunus (Kahraman), sonra Murat nerde ( Çaltepe) diye soran , bizim tarih kurdu İsmail Sevinç ile şakalaşan her şeyi çok iyi kavrayan ve o yaşta bilen, herkesle selamı olan müthiş süperaktif bir çocuk o zamanlarda…
Gebze Gazetesi…
Daha o zamanlarda İsmail Kahraman tarafından İzmit’e götürülüp Hürsöz matbaasında bastırılıyor…
Gazetenin hazırlanışı ve idarehanesi, Gebze Eski Çarşı‘nın alt girişinde, çok dar bir kırtasiye dükkanında hazırlanıyor…
İsmail Kahraman yönetiminde bir gazete hayata geçiyor… Şakir Şükrü Erdöl, Oktay Tura, Ünsal Akçay, Murat Çaltepe, Mayıs ayında Yılmaz Işık giriş yapıyor gazeteye…Ve Menzilhane caddesindeki geniş yere geçilince hızlı muhabir kadrosu kendiliğinden gelişiyor… Murat Çaltepe, Şakir Şükrü Erdöl (Daha çok spora bakıyor), polis-adliye İsmail Sevinç, şehir haberleri Oktay Tura, İstasyon sorumlusu Ünsal Akçay…1985 yılıın mayıs ayında gazetenin Çarşı içindeki daracık Kahraman Kırtasiye dükkanına iki kişi zor sığacak , ki Yılmaz Işık, Şakir Şükrü veya İsmail Sevinç sığısın…
Herkes haberini yazıp yazılarını bırakıp dışarı çıkıyor…
Gazetenin sahibi İsmail Kahraman da günün ilerleyen saatlerinde yazılanları alıp İzmit’in yolunu tutuyor…
İşte o ortamda tanıdım ben Şakir Şükrü Erdöl‘ü.
Konuşkan, aktif, Gebze Endüstri Meslek Okulu öğrencisi ve 16 yaşlarında…
Tam 36 yıl önce...Gazeteye de zaman zaman yanında arkadaşı ile geldiği olurdu(Gebze’nin ilk şehidi Numan Dede-Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah).
Bir de kendi yakın akrabası ve aaynı yaşlarda bulunan ve bugün Gebze Milli Görüş Camiası ve Gebze İş hayatının önemli isimlerinden Şaban Atalı ile birlikte gezerlerdi…
Bizden genç ve hızlıydı onlar…
Şakir Şükrü Erdöl, Yunus Kahraman, Murat Çaltepe, Bülent Temiz, Gebze Stadyumunda maçlarda çoğu kez beraber görürdünüz o yıllarda…
Şekir Şükrü ile abi-kardeş olarak tanışıklığımız işte böyle oldu Gebze Gazetesinde.
Gazeteye bu kadronun akabinde ilerleyen günler ve yıllarda Baki Kal katıldı, kulakları çınlasın ve uzunca süre yazı işleri müdürlüğü yaptı…
Bütün bu kadro taml bir aile ortamında çalışmıştı o yıllarda…
Matbaada Erol Taşlıdere Usta, yanıda Yardımcısı Salim Ağca…
Sonra İsmail Usta, sonra Osman Usta geldi…
Reklam’da Ali Şahin…
Kulakları çınlasın hepsinin…
Ramazan Arslan geldi rahmetli karanlık odaya (!) Yani fotoğraf stüdyosuna…Allah gani gani rahmet eylesin…
Dağıtımda Recep Döner, Çetin ve Kemal …
Spor Servisinde Şakir paso yanında Bülent (Temiz) Gebzespor’un maçlarına koşuyorlardı…
Murat Çaltepe de hem karikatürde, hem “Çala-Kalem” köşe yazısında var ancak maçlarda da beraberler…
Şakir gazetede ” Şakirce” ve “Ah Gençlik-Vah Gençlik” başlıklı yüzlerce makale yazdı…
Abi-kardeş arkadaşlığımız gazeteden yollarımız ayrılınca da sürdü gitti
Dile kolay tam 36 yıl…
Sonra yıllar birbirini kovaladı ve 90’lı yıllarda Şakir Şükrü iş hayatı olarak kendisini Sedaş Elektrik şirketinde buldu (Yani eski TEK, Eski Kedaş, bugünün Sedaş‘ında…
Yıllarca burada çalıştı, ancak arkadaşlığımız, dostluğumuz hiç bitmedi.
Şakir de bir resmi kuruma girdim diye hiç büyükten almadı kendisini, hiç eski arkadaşları ile bağı kopmadı…
Hem gazetecilikteki arkadaşları ile dostluklarını pekiştirdi, hem elektrik kurumunda yeni mesai arkadaşları kazandı.
Ya öyle ki biz onun Sedaş’tan emekli olduğu haberini bile yazdık ya…
2014 yılında Çayırova Gazetesi’ne girdiğimde karşımda yine Şakir’i buldum.
Çünkü Gazetenin Sahibi Ercan Kurt ile de ( kulakları çınlasın) kanka idiler.
Şekir burada da hiç bir zaman bizleri yalnız bırakmaz.
Haber merkezinde Hakan Avcı ve Çayırova’nın hızlı gençlerinden gazeteye dağıtımda ve akabinde reklam ve haber toplamada büyük katkısı bulunan bizim acar Ali Öksüz ile birlikte biz çalışırken Şakir bizi hiç yalnız bırakmaz bir bakmışsın çaya gelirdi…
Bu arada da kendisi de Çayırova kökenli ve çocukluğu Çayırova’da geçtiği için de hem evi orada olduğu için Çayırovalı idi, hem “Bir Numaralı” Çayırova Sevdalısı idi…
Öyle ya…
Çocukluğu burada geçmişti…
Dayısı Salih Abi( Erdöl) Çayırova Muhtarı idi…
Şakir, elektrik kurumunda geçirdiği süre içinde sosyal hayattan da hiç kopmadı…
Aksine bu temposunu daha da artırdı.
İyi bir Gebzeli olduğunu, “Gebze Sevdalısı” olmasını bizlerin de içinde bulunduğu Gebzelilik teşekküllerinin içine girerek göstermiş oldu.
Şakir Şükrü’yü yazmak zordu, onu takip etmek zordu…
Çükü gerçekten kendisinin deyimi ile ” Hızlı” yaşıyordu…
Öyle hızlı ki, sanki bir gün erken şekilde hayata veda edeceğini biliyor gibiydi, sanki içine doğmuş gibiydi sanki de , sanki bir yerlere acelesi vardı gibi…
Çocukluk arkadaşı, Gebze’nin ilk şehiti olan Numan Dede‘nin şehit düşmesine aşırı üzülmüştü…
Şakir öyle bir arkadaş ve dost çevresi kazandı ki, bu onun en büyük özelliği oldu…Gazetecilikte birlikte bir çok yere gittik beraber.
Bir konya gezisinde ( Penbegüllü zamanında güreş müsabakalarında Konya’yı birlikte gezmiştik…)
Erol Selamet, Şakir Şükrü Erdöl,Murat Çaltepe, Ali Şirin gibi isimler o kafiledeydik hep…
Yıllar birbirini kovaladı ve yıllar o kadar çabuk geçti ki biz Şakir Şükrü’nün elektrik kurumuna girişine olduğu gibi emekli oluşuna da şahit olduk…
Ne çabuk geçmişti o yıllar?
Yıllarca kurumun Kaçak-Takip servisinde çalıştı…
Şakir emekli olduktan sonra arkadaşlarını dostlarını, arkadaşlıklarını, dostluklarını bırakmadı…
Onları her zaman bulundukları yerde ziyaret etti, bu arada çok iyi bir Çayırovalı olduğunu her zaman ispat etti..
Çeşitli platformlarda çocukluğunun geçtiği Çayırova’yı hep yüceltti ve savundu…
Tabi Şakir’in her insanın bir siyasi görüşü olduğu gibi milliyetçi bir görüşünün olduğunu yıllardır biliyorduk…
Ancak buna rağmen sosyal duruşu hep siyasi görüşünün de üstünde olmuştur…
Şakir, emekli olduktan sonra, sosyal adımlarının yanı sıra son zamanlarda
bir siyasi partinin bölge kuruluşunda yer aldı.
Tabi zaman akıp giderken, bütün Dünya gibi ülkemiz de Dünya’yı kasıp kavuran Covid-19 (koronavirüs) salgını ile boğuşmaya başladı…
Bütün bir 2020 yılı ülke insanı olarak korona ile mücedele veya korunma çabası içinde geçirdik…
Bu insanlardan birisi de Şakir Şükrü Erdöl’dü…
2020 yılının Aralık ayının sonlarına doğru korona belası Şakir’i de pençesine aldı…Bu durumu kendisi kendi sosyal medya sayfasından şu şekilde duyurdu:
Şakir hastaneye yattıktan sonra kendisi ile 01 Ocak tarihinde irtibat kurmaya çalıştım sosyal medyadaki mesajlaşma sisteminden. Cevap veremedi o anda ancak 02 Ocak tarihindeki mesaj bölümüne yazı ile şöyle dönüş yapmış:
Daha sonra da bir daha hiç göremedik haberleşemedik ve onun hastane sürecini takip eden dostlardan ve tanıdıklardan haber almaya çalıştık…
Yeter ki iyi olsundu, düzelsindi…
Ama olmadı, toparlayamadı kendini…
Lanet virüs galip gelmişti…
Ve 15 Ocak 2020, saat 13:00 sularında acı haberi aldık:
Şakir Şükrü Erdöl arkadaşımız hastanede Hakkın rahmetine kavuşmuştu…
Onun ölümü hepimi derinden üzdü…
Onun bu ani ve zamansız gidişini en yakın akrabalarından ve oçcukluk arkadaşı olan Şaban Atalı şöyle belirtiyordu:
“…İnsan Biriktirmenin Adı Bu Olsa Gerek; Başın Sağ Olsun MHP, Başın Sağ Olsun Trabzon Spor, Başın Sağ Olsun Gebze Basın Camiası, Başın Sağ Olsun Gebze Sedaş, Başın Sağ Olsun Gebze Endüstri Meslek Lisesi, Başın Sağ Olsun İYİ Parti, Başın Sağ Olsun Çayırova, Başın Sağ Olsun Sürmene Yaylaları, Evet Dostlar Başımız Sağ Olsun. Yeğenim Şakir Şükrü ERDÖL Çıkmış Bulunduğu Ahiret Yolculuğuna Bugün Öğlen Namazından Sonra Gebze Merkez Mezarlığından Devam Edecektir. Ehli İman Olduğuna Şehadet Ettiğim Yeğenim Yolun Açık,Menzilin Mübarek Olsun,Cenab-u ALLAH(CC.)’hu Sana Rahmetiyle Muamele Eyleyip,Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa(SAV)’e Komşu Eylesin,Tüm İz Bıraktığın Yakınlarına, Sevdiklerine ve Ailene Sabr-u Cemiller Nasip Eylesin İnşa-ALLAH’hu Rahman…”
Evet; 52 yıllık bir hayatı çok hızlı ve tempolu yaşayan Şakir Arkadaşımız pandemi sürecine rağmen yine kalabalık omuzlar üzerinde son yolculuğuna çıkmıştı…
Programa göre bugün cenaze namazına katılacaktım,
Ancak soğuk algınlığım dolayısıyla bu mümkün olamadı…
(Dün Gaziler Dağı’nda karlı ortamda fazla dolaştım herhalde…)
Benim Hakkım helal olsun, sende varsa helal et
Canım Arkadaşım!
Allah sana rahmet eylesin, Mekanın cennet olsun! Acılı Ailene ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yattığın kabrin nurla dolsun!
SENİ HİÇ BİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ!
36 yıllık arkadaşın YILMAZ IŞIK– 16 Ocak 2021-GEBZE