Hükümete seslenerek “Kamuya gazete alımını durdurarak mı tasarruf sağlayacaksınız” diye soran Başaran, “Tasarrufu gazete alımından değil, lüksünüzden, şatafatınızdan keserek yapın” dedi. “Yazlık, kışlık saraylardan, bürokratların ballı çift maaşlarından, onlarca vip uçaktan ve araçtan tasarruf yok, ama gazeteden var. Akıl tutulması gibi bir karar!” ifadelerini kullanan Başaran, şöyle devam etti:
GENELGE GERİ ÇEKİLMELİ
“Hiçbir mantıklı açıklaması bulunmayan bu tedbirlerin uygulanması demek, yerel basınımızın kepenk kapatması demektir. Gazetecilerimizin işsiz kalması demektir. Yerel basın kuruluşları açısından oldukça zengin olan Kocaelimizdahil, Türkiye’nin pek çok yerinde zaten zor koşullar altında ayakta kalmaya çabalayan yerel basına yapılan bu haksızlığın sonuna kadar karşısındayız ve genelgenin iptali için gerekli tüm adımları atmaya kararlıyız!”
HÜKÜMET, HALKTAN VE BASINDAN DERHAL ELİNİ ÇEKSİN!
Halka porsiyon küçültme önerisi sunan zihniyetin, tasarruf anlayışını anlamakta zorluk çektiğini ifade eden Başaran, “Tasarrufun halktan veya basından değil, kendilerinden başlaması gerekiyor, fakat görüyoruz ki Hükümet, kendi özel lüksünden vazgeçecek gibi durmuyor, üstüne üstlük halktan porsiyon küçültmesini bekliyor, 2-3 liralık gazete satışını yasaklıyor, şaşkınlık içerisindeyim!” dedi. Başaran şunları kaydetti: “Yandaş medya için her türlü imkan ve olanak seferber edilsin, ama tek ve en önemli gelir kaynağı reklam ve gazete satışı olan yerel basınımızın önüne engel çekilsin! Bu kabul edilebilir olmamakla birlikte, tarafsız ve özgür basına tahammül edememektir.”
TEK ADAM REJİMİNİN ANTİ-DEMOKRAT KARARLARINI KABUL ETMİYORUZ!
“Maalesef, her fırsatta ifade ettiğimiz gibi basınımız zor günlerden geçiyor. Karanlık günlerden geçiyor. Halkın tarafsız, özgür, doğru haber alma hakkının engellenmesi için her türlü girişimin yapıldığı, yandaş medya dışında hiçbir kuruluşa ve gazeteciye yaşam hakkı tanınmadığı bu dönemler artık geride kalmalı. Tek adam rejiminin aldığı anti-demokratik ve çifte standartlı bu kararlarını, demokrat ve adaletli hiçbir insanın kabul etmesi mümkün değildir! Bizler de etmiyoruz, kınıyoruz ve genelgenin derhal geri çekilmesini talep ediyoruz!”
YEREL BASINIMIZI YANDAŞ MEDYAYA KURBAN ETMEYECEĞİZ
Yerel basın kuruluşlarının demokrasinin temel yapı taşlarını oluşturan önemli unsurlar olduğunu hatırlatan Başaran, “Halkın sorunlarını gündeme getiren, halkın haber alma hakkının odağında yer alan, halkın safında yer alan yerel basınımızın, gazetecilerimizin maruz bırakıldığı bu üzücü duruma herkes tepkisini göstermelidir. Yerel Basınımızın güçlendirilmesi, demokrasimizde çok sesliliğin sürdürülmesi için Gelecek Partisi olarak gereken tüm adımları atmaya kararlıyız. Yerel basınımızı yandaş medyaya kurban vermeyeceğiz. Yerel basının susturulmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
BASINIMIZ ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR!
Gazetecilerin zor şartlar altında görevlerini yerine getirdiğine dikkat çeken Başaran, haziran ayında Gaziantep’te DHA muhabiri Ahmet Atmaca, Samsun’da Yeniçağ gazetesi muhabiri İbrahim Akkuş ve Kocaeli’nde İHA muhabiri Mustafa Uslu’nun saldırıya uğradığını hatırlatarak, basın kuruluşları ve mensupları üzerinde uygulanan ekonomik ve psikolojik baskıya vurgu yaptı. Gelecek Partisi Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk Başaran, sadece haziran ayında 40 gazetecinin hakim karşısına çıktığını, 8 gazeteci hakkında ceza talep edildiğini, 2 gazeteciye soruşturma açıldığını, 2 gazeteciye 4 yıl 8 ay 2 gün hapis cezası verildiğini ve 1 gazetecinin de tutuklandığını sözlerine ekledi.
