17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde enkazdan çıkan Selahattin Özgür, Büyükşehir’in gönüllü itfaiyecisi olarak vatandaşın yardımına koşuyor.
Başiskele ilçesinde ikamet eden Selahattin Özgür, 27 yaşındayken 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde evini kaybetti. Kendisi de enkazdan çıkan Özgür, depremin ardından başka insanları da enkazdan çıkardı. Büyük bir boşluğa düşen ve deprem gerçeğini gören Özgür, gönüllü olarak sivil toplum kuruluşlarıyla farklı illerde meydana gelen depremlerde görev aldı. Depremin üzerinden geçen 23 yılın ardından Selahattin Özgür, bugün Kocaeli İtfaiyesinin gönüllü ordusunda hizmete devam ediyor.
“İNSANLIĞA YARDIM GÖNÜLLÜKLE BAŞLAR”
17 Ağustos 1999 Marmara Depremine Başiskele ilçesindeki evinde depreme yakalanan Selahattin Özgür’ün evi yıkıldı. 4. katta oturan Özgür, ailesiyle birlikte yıkılan evlerinin altından çıkarak vatandaşlara yardıma koştu. ‘’Deprem gerçeğini gördüm ve kendimi sorumlu hissettim’’ diyen Özgür, farklı illerde yaşanan depremlerde görev yaptı. ‘’İnsanlığa yardım gönüllükle başlar’’ diyen Özgür, vatandaşları depreme karşı bilinçli olmaya çağırıyor ve gönüllü itfaiyeci olarak başka insanlara yardım etmeye davet ediyor.
“SAĞ KURTULDUK, ENKAZ ALTINDA KALANLARI KURTARDIK”
Deprem gerçeğini 17 Ağustos’la öğrendiklerini söyleyen Selahattin Özgür, “1972 İzmit doğumluyum. 27 yaşındayken 17 Ağustos’ta asrın felaketini yaşadık. 17 Ağustos 1999 yılında ailemle birlikte yaşıyordum. Evim dördüncü kattaydı. Depremin ardından apartman yıkıldı. Benim bulunduğum kat sağlam kaldı ama zemin kata kadar inmişti. 03.05’te deprem olduktan yıkık binadan ailemle birlikte çıktık. Elektrikler kesildi. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. O anları yaşamasaydık daha iyiydi. Ama bir deprem gerçeğini yaşamıştık. Radyoları açtık. İzmit bitti diyorlardı. Yardım gelemeyebilir diye sağ kurtulanlar, enkaz altında kalanları aramaya başladık” dedi.
“10 GÜN ENKAZLARIN BAŞINDAN AYRILMADIK”
‘’Bizim için çok zor bir süreçti’’ diyen Özgür, “Hemen evlerinden çıkanlar arabalarıyla enkazlara doğru ışık yaktık. Elimize ne geçtiyse enkaza yöneldik. Çıkarabildiğimiz insanları enkazdan çıkardık. Depremden sonra neredeyse 10 gün enkazların başından ayrılmadan çalıştık. 1 hafta boyunca ailemi görmedim. Kendimize geldiğimizde büyük bir boşluğa düştük, hayatımdaki her şey değişmişti. Bir şey yapmam gerekiyordu. Gönüllü olarak çalışmalara katıldım” ifadesini kullandı.
“17 AĞUSTOS BİZE DEPREM GERÇEĞİNİ HATIRLATTI”
Depremden sonra bir boşluğa düştüklerini, 17 Ağustos’un deprem acısını kendilerine öğrettiğini sözlerine ekleyen Özgür, şunları söyledi; ‘’Depremi, çok acı bir tecrübeyle öğrendik ve gerçekleri gördük. Devletin buna hazır olmadığını, sivil toplum kuruluşlarının yetersiz olduğunu gördük. Benim hikayem de bunları görmemle başladı. Depremden sonra Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla arama kurtarma görevleri yapmaya başladık. Depremden sonra kurulan UMKE’de görev aldım. Bingöl, İran ve Pakistan’da yaşanan depremlerde görev yaptım”.
“ÖLENE KADAR GÖNÜLLÜ İTFAİYECİYİM”
Kandıra’da gönüllü olarak cankurtaranlık yaparken Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın Gönüllü İtfaiyeciliğiyle tanıştığını da aktaran Özgür, ‘’2005 yılından bu yana Kocaeli İtfaiyesi’nin Gönüllü İtfaiyecisiyim. 17 yıldır gönüllü itfaiyecilik yapıyorum. Çocuklarım da bana özeniyorlar. Onlar da gönüllü olarak hizmet verecek. 17 Ağustos benim için acı bir milattır. Deprem nedir bilmiyorduk, şimdi depreme hazır bir bireyim. Kocaeli İtfaiyesi’nin gönüllü ordusunun bir parçasıyım. Ölene kadarda bu işi yapacağım” şeklinde konuştu.
